1. Evinizde İlk Gecesi
Onunla tanıştınız ve artık eve gitme vaktiniz geldi, hangi yaşta olursa olsun ilk dikkat etmeniz gereken konu evinizin kediniz için yabancı bir alan olmasıdır. Dolayısıyla evdeki diğer bireylerle varsa başka hayvanlarınızla kedinizi tanıştırmak için çok acele etmemelisiniz. Oluruna bırakın ona zaman tanıyın kendisi tanısın, sınırlarını belirlesin. Mama kabının, yatağının ve kum kabının yerini gösterin ve ona eşyalarını tanıtın. ( İlk kedimi sahiplendiğim zaman ahşap bir kedi evi yapmıştım pencerelerine kümes çevresinde kullanılan teller ile kapatmış iki katlı giriş çıkış yapabileceği ona ait bir odalı alan tasarlayıp içine eski yerinden getirdiğimiz oyuncakları ile süslemiştim kendini çok özel hissetmiş olacak ki bu ona özel tasarım eve alışması çok uzun sürmedi) Ayrıca Kediniz yavru ise mutlaka ilk gece yanına sıcak su dolu bir pet şişe veya polar battaniye koymalısınız üşüyebilirler.
– İlk Gün Yapılması Gerekenler
Kapı ve Pencelerinizi kapalı tutmanız gerekmektedir evinize aşina olmadıkları ve kendilerini yabancı hissettikleri için kaçma olasılıkları çok yüksek . Kediniz daha yeni evine alışmadığından bu tehlikelerin sonuçlarını bilememesi çok doğal. Ayrıca elektrik, telefon kabloları, topraklı saksılar ve kemirilecek çiçekler de büyük tehlike arz eder. Bitkiler çiğnendiğinde bu küçük bedende meydana getireceği zararları anlatmak istemeyiz. Bunların mutlaka ortadan kaldırılması bitki mi kediniz mi seçim yapmanız gerekmektedir. Özellikle zambak bitkisi kediler ve çocuklar için zararlı bir bitki olarak tanınır. Evde bulundurulması son derece tehlikelidir. Mobilyalarınız koltuk ve deri yatak başlıklarınız özellikle tecrübe ile sabittir 🙂 yeni ise önleminizi almalısınız unutmadan halı ve perdelerinizi de tırmalamadan rahat edemezler bilmenizde fayda var 🙂
2. Ne tür Mama Verilmeli
Kediniz eğer genç yetişkin bir kediyse, sahiplendiğiniz yerden daha önce kullandıkları mamanın türünü öğrenip ona devam edebilirsiniz. Eğer yavru kediyse, gelişime en çok ihtiyaç duyduğu dönemde demektir. Önceden kullanılan mama yetersiz gelebilir.
Vitamin ve mineral açısından kuvvetli özel yavru kedi mamaları tercih edebilir sevebileceği türde araç gereçleri büyük shoplardan temin edebilirsiniz.
8-12 haftalık yavru kediler günde 4 kez, 3-6 aylık kediler günde 3 kez, 6 aylık olduktan sonra günde 2 kez mamaya ihtiyaç duyarlar. Yavru kediler için satılan konserve mamalar kuru mamayla karıştırıp verilmemelidir. Yiyemediği konserve mama mutlaka atılmalıdır. Ayrıca mama kabının yanında ayrı bir kapta her zaman temiz su bulunmalıdır.
Unutulmaması gereken bir konu da yavru kedilere asla süt verilmemelidir. Anne sütü dışındaki bütün sütler yavru kedilerde ishale ve ölümcül sonuçlara neden olabilir. Eğer evinizdeki kedi annesinden ayrılmak zorunda kalmış çok küçük bir kediyse veterinerle satılan özel anne sütü karışımlarından bir şırınga yardımıyla yararlanılabilir.
3. Tuvalet Eğitimi Nasıl Yapılır
Kediler temizliğine en çok dikkat eden hayvanlardır, hiç kuşkunuz olmasın. Genç yetişkin kediler kum kabını gördükleri anda yapması gerekeni bilirler. Yavru kedilere ise tuvalet eğitimi (annesi ile yeterli süre birlikte kalabilmişse) anneleri tarafından verilmiştir. Evinize sokaktan yavru bir kedi aldınız annesi de bırakıp gitmiş diyelim , onu kum kabının başına götürün ve parmaklarınızla bir kaç kez kumu karıştırıp ses çıkartın. Sonra kediyi kum kabına bırakın. İçgüdüsel olarak ne yapması gerektiğini bir kaç seferde kolayca anlayacaktır.
Burada en önemli ve zor konu tuvaletini kendi yapamayacak kadar küçük kedi bakımıdır. Bu kedilere aynı annesinin yalayarak yaptığı gibi, kendisi tuvaletini yapacak kadar büyüyene dek, 3-4 saatte bir ıslak pamukla genital bölgesini ıslatıp tuvaletini yaptırmaya çalışmak gerekir. Aksi takdirde yavru kedi tuvaletini yapamayacak ve istenmeyen sonuçların doğması olağandır.
4. Kedi Tüyünün Zararı Var mıdır
Doğru bir mama, geç kalınmamış ve zamanında yapılmış aşılar ayrıca rahat yaşam koşulları kedinizin tüylerinin ve derisinin sağlıklı olmasını sağlamaktadır. Normal bir kedi yılda iki kez tüy değiştirir. Ancak ev kedilerinde bu süre daha sık görülebilmekedir. Dolayısıyla rutin olarak fırçalanması ve ölü tür ve derilerinin toplanması, hem kedinizin sağlıklı ve parlak tüylere sahip olmasını sağlayacak hem de gereksiz kıl yutmaları ve bağırsak tıkanmaları gibi problemlerinin önüne geçecektir. Kedinizi eğer küçükken fırçalamaya alıştırırsanız ileride itiraz etmesini de engellemiş olursunuz. Çünkü sanıldığının aksine çoğu kedi fırçalanmaktan pek hoşlanmaz.
Burada önemli olan kedinizin tüy yapısına uygun bir fırça seçmek ve fırçalamaya baş bölgesinden başlayıp kuyruğa kadar ara vermeden taramaktır.
5. Göz Bakımı Nasıl Olmalı
İlk Olarak yavru kedilerde annesinden erkenden ayrılmış olması sebebiyle gözlerde kapanma, çapaklanma gibi problemler sıklıkla görülmektedir. Normal şartlarda annesinin yalayarak temizlemesi ile iyileşen bu enfeksiyonu artık siz temizlemek ve tedavi etmek zorundasınızdır. Serum fizyolojik çözeltisi kullanarak bir pamuk yardımıyla gözlerini günde bir kaç kez temizlemelisiniz. Eğer geçmiyorsa veteriner hekime göstermelisiniz. Aksi takdirde kapalı kalan yavru kedilerin gözleri kör olabilir.
Bütün bu ayrıntılara önem verdiğinizde çok sağlıklı bir kediniz, daha da önemlisi iyi bir oyun arkadaşınız olacaktır.
Gelelim Kediler Hakkında Doğru Bilinen 4 YANLIŞA
En Doğru Bilinen Yanlış Bu olsa Gerek Kedi tüyü kiste sebep olur !!!
Kedi tüyünün ciğere yapışması ve ardından ciğerde kist oluşması ile ilgili korku dolu hikayeyi mutlaka duymayan yoktur. En büyük şehir efsanelerinden biri olan bu bilgi, ilginçtir ki bazı kedi sahipleri tarafından bile savunuluyor. Doğrusu, kedi tüyü asla kiste sebep olmaz. Kiste sebep olan şey kedi tüyü üstündeki bir çeşit parazittir ve aşıları tam olan kedilerde bu parazitlerden bulunması imkansızdır.
Kemikler Kedilere Faydalıdır Asla Değildir !!!
İkinci Olarak Artık Yemeklerin özellikle kemiklerin kedilere faydalı olduğu düşüncesi Sokak kedilerine güvenmeyin, onlar ne buluyorlarsa yiyorlar haklı olarak. Buna kemik de dahil ve kemiğin kedilere faydalı olduğuna dair bir inanış da mevcut. O yalnızca kedigiller ailesinin büyük üyeleri için geçerli olabilir. Bizim ufaklıklar için ise kemik ancak diş kırılmalarına ve mide ya da bağırsak delinmelerine sebep olmaktadır onları bu tarz yemekler vererek ödüllendirmiş değil cezalandırmış oluyorsunuz.
Çiğ et kediler için faydalıdır ASLA DEĞİLDİR !!!!
Çiğ eti kediler gördükleri anda delirmişcesine yiyeceklerdir bu bir gerçek evet. Nitekim yırtıcı bir ailenin genlerini taşıyorlar onlar. Ancak bu bilgi de sanılanın aksine çok yanlış. Zira çiğ et çok fazla bakteri içeriyor ve bu kedinizde hastalıklara ve zehirlenmelere sebep olabiliyor.
Evet ama, vahşi kediler doğal hayatta zaten çiğ etle besleniyorlar diyenlere sakın aldırmayın. Bugün evcil kedi dediğimiz Felis Domesticus’un doğal hayatı dediğimiz alan, zaten insanların yaşam alanlarıdır. Onlar vahşi kuzenleri gibi ormanlar ve tundralarda yaşamaya hazır ve uygun değillerdir. Sokakta bir kedinin yediği şeylerden ona geçen parazitler, diğer sokak hayvanları ve insanlardan gelen zararlardan sebeple 3-5 seneden fazla nadiren yaşadığını söyleyebiliriz. Ama aynı kediler uygun şartlar oluştuğunda evlerde ortalama 15 sene gibi uzun süre rahatlıkla yaşayabilmektedirler.
Aynı şey çiğ kemikler için de geçerlidir unutmayın İlla ki et yedirmek istiyorsanız, en iyi çözüm eti haşlayıp yağsız olarak vermek. Merak etmeyin, yine seve seve yiyecekler.
Kediden insana parazit bulaşır Asla !!!
Bir diğer yanlış bilgi kedilerden insanlara parazit bulaşma olasılığıdır. Hatta sırf bu endişe dolayısıyla kedilerden korkan, uzak duran insanların sayısı oldukça çok. Neyse ki böyle bir tehlike söz konusu değil. Tıpkı kedi tüyü konusunda olduğu gibi, parazitler de de benzer bir durum söz konusu. Kedilerdeki parazitler insanlara bulaşmıyor. Ancak diğer hayvanlar arasında parazit alışverişi olabiliyor.
İlginç Bir kaç Irktan Bahsedelim Birazda İlk Olarak Ankara Kedisi; Dünyaca Ünlü Olan bu kedi En eski en uzun tüylü ırklardan biri olarak ta tanınır. Adından anlayacağınız üzere Ankara ve çevresinde, Anadolu’da ortaya çıkan ve çoğunlukla oralarda görülen bir cinstir. Avrupa da Angora olarak tanınan Ankara kedileri uzun tüylü kedilerin atası olarak kabul edilir ve İran kedisi ile karıştırılır adını aldığı ana vatanında üretilir ve saf Türk kedisidir. Genelde bembeyaz ve boncuk gözleri ile tanınır son derece sevimlidir.
Russian Blue ( Benim kediminde Cinsidir )
Özellik Olarak Mavi Rus kedisi, kısa tüylü, uzun yüzlü gümüşi mavi renkte bir kedi ırkıdır. İlk olarak 1860‘senelerinde Kuzey Avrupa’da ortaya çıkmış daha sonra II. Dünya Savaşı sonrasında İskandinavya ve İngiltere’ye, oradan da Amerika’ya geldiği söylenmektedir. Mavi Rus kedisinin tam çıkış noktası bilinmese de genel bir teoriye göre 1860 yılında İngiliz Denizciler tarafından Rusya’da ki Arkhangelsk isimli limandan getirilmişlerdir. Eğer bu teori gerçekse, bu kediler Rusya kuzey bölgesinde yaşamışlardır ve bu yüzden bu kalın tüy dokusuna sahiplerdir diyebiliriz. Mavi Rus kedileri hala Rusya’da yaşamaktadırlar.
Aşırı zeki ve oyuncu olan bu kedileri mutfak tezgahlarında yemek ararken banyoda çamaşır makinesi ile oyun oynarken bulabilirsiniz. Kendisini sevdirmekten çok hoşlandığı söylenemez daha çok cam kenarında tüm asilliği ile uzanıp kuşları seyretmeye ve canı istediği zaman kucağınıza uzanmaya gelecektir 🙂
En Sevdiğim Cins
Scottish Fold cinsi kedi özellikleri nelerdir? Masal kitaplarında büyüleyici güzellik betimlemeleri olur ya, işte o masaldaki güzelliğin gerçeğe dönüşmüş hali kediler. Ya da güzellik değil de, yakışıklılık diyebiliriz.
Scottish Fold Kedi türü 1961 yılında İskoçya’da William Ross adlı bir çiftçi tarafından fark edildi. Scottish Fold kedisi annesi düz kulaklı ve babası bilinmeyen bir ırktır. Babasının bilinmemesi üzerine bu ırkın genetik olarak kökeni konusunda araştırmaların yapılmasına sebep olmuştur ama sonuca varılmamıştır.
Bu denli Sevimli Canlılardan Nasıl tiksinir Nasıl merhamet edemessiniz anlayamıyorum Hayvan severler olarak çoğunluktayız dır umuyorum. Geri kalan kesiminde hurafelere şehir efsanelerine ve hayvanları pis olarak tanımlamasına oldukça tepkiliyim İslamiyet te dahi kediler “temizlik” ile simgelenmiştir ve saygın bir yer kazanmışlardır. Hatta Peygamber efendimiz kedisi Müezza yani Hz. Muhammed’in de bir kedi dostu olması Müslümanlar için bir övünç kaynağıdır. Müslümanların hayatında kedilerin yerinden bahsedelim belki birilerinin içinin ısınmasına sebep olabiliriz ;
- Kedi beslemek sünnet olarak bilinmektedir. Hz. Muhammed, Uhud seferine çıktığında, kervan önüne yavrularını emziren bir kedi çıktığında, kedinin başına ezilmemesi için bir sahabe dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmıştır. Ve seferden döndüğü zaman o nöbetçiden kediyi talep etmiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuştur. Siyah beyaz bir Habeş kedisiymiş Müezza. Ağzının içinde üst damağında lekeleri varmış. Bu sık rastlanmayan damağında leke olan kedilerin Müezza’nın soyundan geldiği kabul edilmektedir. Müezza, muhtemelen bir sokak kedisidir ve Mekke’nin sıcak kavurucu çöl sokaklarından Hz. Muhammed’in ilgisi ve merhameti ile kurtulmuştur.
- İkinci Bir Rivayet İse Şöyle Eshab-ı kiramdan kayın pederim Ebu Katade’nin abdest alması için bir kaba su koydum. Kedi gelip bu kaptan su içi verince Ebu Katâde biraz daha su içsin diye, kabı kedinin önüne doğru uzattı. Benim kendisine hayretle baktığımı görünce de, “Niye hayret ettin ey kardeşimin kızı, Resulullah efendimiz, “Kedi pis değildir, etrafınızda (evinizde) serbest dolaşsın buyurdu. Kendisi de abdest almıştı, ben de sünnet eylemekteyim” diye cevapladı
- Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz kılamaz hâle geldiğimi anlattım ve dua istedim. Evimizde bulunan kedi yavrulamıştı. Ben bu sıkıntı içinde ne yapacağımı düşünürken, bir köpeğin kedi yavrularından birisini yakalamak üzere olduğunu gördüm. Bastonumla ses çıkarttığımda kaçtı. Kedinin annesi yavrusunu aldı ve gitti. Ondan sonra iyileştim namazlarımı ayakta kılmaya başladım. O gece rüyamda yine Peygamber efendimizi gördüm. “İyi olmanın sebebi, bir kedinin senin için teşekkür etmesidir” buyurdu.Abdurrahman bin Sahr adlı bir sahabe (Ebu Hureyre) sokakta kalmış kedileri götürür onları yedirir severmiş. Resûl-ü Ekrem Hz. Muhammed’in bundan haberi yokmuş.
İslam Dini Bu derece Mükemmeliyetçi Merhameti İçerisinde barındıran canlıları sevip saymamızı koruyup kollamamızı buyuran bir dindir Kedi beslemek Günah değildir 🙂 Aksine kedi Beslemenin siz ve evinize getirilerinden bahsedecek olursak ;
İnsanlarda, rahatlama ve sevgi duygusu olumlu yönde geliştirir. Kedilerin vücut ısıları, insan vücut ısısını da yükseltmektedir. Kedilerde mırıldama, insan vücudundan benzer duyguları uyandırdığı için sevgi bağı kuvvetlendirmektedir. Bu durumda stresinizi en az seviyeye indirmenize yardımcı olur.
Yaşayan her Canlının mutlak bir iletişim biçimi vardır. Kedilerin mırlama, miyavlama gibi çıkardıkları seslerde onların iletişim biçimidir. Kişi yalnız kaldığında, birinin ona buradayım, yanındayım demesi iyi gelir. Kedilerin çıkarttığı sesler de, kişiyi olumlu etkiler
Artı olarak kedilerin çıkardığı sesler insan beyninde glikoz ve oksijen seviyesini arttırdığından ekstra mutlu hissetmesini de sağlamaktadır.
Kalp ve dolaşım sisteminize yardımcı olurlar
Bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardım ederler
Alerjilerden ve solunum rahatsızlıklarından uzak kalmanızı sağlarlar
Tansiyonunuzu düşürmek için bire bir yöntem kedi sevmekten geçer
Felç riskini azaltır (bilimsel olarak 3/1 oranında azalttığı kanıtlanmıştır)
Endişe ve stresi azaltır
Ve daha Nice Özellikleri var ki saymak ile bitmez Aşırı Sıcak ve Aşırı Soğuk Havalarda kapılarınızın önüne koyacağınız birer kap mama ve su onların yaşamlarını sürdürmelerine yardımcı olacaktır.
İmkanınız da Var ise Barınaklardan Sizlerin sevgi ve merhametini bekleyen 100’lerce cins kediye ev sahipliği yapabilir yuva olabilirsiniz.
Haydi bir elde siz Uzatın