İstanbul gibi metropol şehirlerde yaşayan insanlar stres, besin kaynaklarının düzgün olmaması vs. gibi nedenlerden dolayı bir çok hastalığa yakalanmaktadırlar. Bunlardan biri de prostat kanseridir. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis önemlidir. Düzenli kontrolünü yaptıranlar genellikle bu konuda daha rahat olmaktadır. Ancak kontrollerinizi ihmal ediyorsanız oturup bir daha düşünmelisiniz. Prostat kanseri tedavisi dediğimizde aklımıza bir sürü yöntem geliyor. Tabii ki bu da gelişen teknoloji sayesinde! Sağlıklı ve uzun bir hayatın sırrı doğru gıdaları tüketmekten geçiyor. Erkekleri tehdit eden prostat kanserinde de erken teşhis kadar tüketilen besinler önem taşıyor. Peki prostat kanserinden korunmak için neler yapılabilir gelin onları daha ayrıntılı inceleyelim…
Hemen hemen herkes tarafından birçok yararının olduğu bilinen sarımsak, selenyum düzeyi yüksek besinlerden olan sarımsak prostat kanseri riskini yüzde 50 oranında azaltmaktadır. Ayrıca sarımsak birçok insanda vücuttaki ısıyı da artıran bir yiyecek olduğu için koltuk altı terlemesine sebep olabilir. Bu açıdan fazla tüketilmemelidir. Bunun dışında fındık, hücre fonksiyonları için gerekli bir mineral olan çinkoyu prostat hastalığı olanlar daha çok tüketmelidir. Prostat kanserinin erken evrelerinde ve prostat kanserinden korunmak için çinko zengini kabuklu deniz hayvanları, süt, fındık ve baklagilleri tüketebilirsiniz.
Özellikle hastalıklarla başa çıkmak için doğanın bize sunduğu imkanları adeta bir dedektif gibi araştırıp neyin neye iyi geleceğini bilmenizi öneririm. Doğa bir şekilde kendinizi tedavi etmenizde size destek olacaktır. Tabii önce bir doktora görünüp daha sonra doktor tavsiyesi ile beraber tüketmelisiniz! Mesela portakal da bunlardan biridir. meyvelerden aldığınız vitamin ve mineraller bağışıklık sistemini güçlendirir, sindirime katkıda bulunur, saç, cilt sağlığını korur ve iştahı azaltıp kilo kontrolü sağlar. Antioksidanlar açısından en zengin meyveler çilek, kiraz, portakal, greyfurt, mango, papaya, kavun, kivi, erik, üzüm ve karpuzdur. Kırmızı dolmalık biber, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli ve yeşil biber besin değeri en yüksek sebzeler arasındadır. Antioksidan özellikli diğer sebzeler arasında kırmızı dolmalık biber, ıspanak, lahana, Brüksel lahanası, havuç, domates, kış kabağı, tatlı patates sayılabilir. Tam Tahıllar, prostat kanseri olan erkeklerde tümör büyümesini azaltmaya yardımcı olmasıyla biliniyor. Ayrıca tam tahıllı gıdaların prostat kanseri üzerine olumlu etkisinin kan şekerini düşürmesinden ileri geldiği biliniyor. Tüm bunlar dışında da tüm bu yiyeceklerin demir eksikliği olan insanlar için ayrıca yararı olduğu bilinmektedir.
Bir kere hasta olunca hem hastalığı kabullenme hem de tedaviye destek olma sürecine gireriz. Bu destek olma süreci de kendi hastalığımızı tanımaktan geçer. Önce neden olduğunu, sonra nasıl kurtulabileceğimizi araştırırız. Hastalık süreci adeta bu çember içerisinde döner dolaşır. Size en iyi gelecek şeyleri ve uygun tedavi yöntemi konusunda doktorlar sizi bilinçlendirecektir. Onun dışında tabii ki kendi imkanlarınız ile araştırma yapabilirsiniz. Mesela fasulye de yararı olan bir yiyecektir. Bir diğeri yumurta akı, vücutta doku üretiminin yapı taşı olan amino asitler protein kaynaklarından sağlanmaktadır. İşlenmiş etler, yağlı süt gibi doymuş yağ oranı yüksek protein kaynakları genel sağlık gibi prostat sağlığını da olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak yağsız süt ve süt ürünleri, ton balığı, somon balığı, mercimek, fasulye, yumurta akı, tavuk ve hindi eti, yağsız yoğurt gibi daha kaliteli protein kaynakları prostat sağlığını korur. İyi bir protein kaynağı olan soğuk deniz balıkları aynı zamanda vücut için gerekli Omega yağ asitleri bakımından da zengindir. Bu gibi yiyeceklerin satış süresi bellidir. Bu sürelerin dışına çıkan veya fazla bekletilmiş olanları tercih etmemelisiniz. Domates, prostat hastalıklarına karşı koruma sağlar. Domates, domates salçası, domates sosu, ketçap ve diğer domates ürünlerini daha çok tüketenlerin prostat kanserine yakalanma riskinin düşük olduğu bilinmektedir. Domatesin özellikle mevsiminde ve kabuğu ile tüketilmesi önem taşıyor. Ceviz yağı, doymuş yağların prostat kanseri ile bağlantılı olduğu bilinmekle birlikte keten tohumu, ceviz yağı gibi bitkisel yağlar hem prostatı korur hem de E, D ve K vitaminlerinin işlenmesine yardımcı olarak genel sağlığı geliştirir. Önce doktorunuza görünüp ondan sonra doğanın bizlere sunduğu imkanlardan doya doya faydalanabilirsiniz. Ne olursa olsun sizde ne gibi etkileri olacağını bilmeden herhangi bir hastalığınız varken veya ilaç kullanırken meyve, sebze bile olsa tüketmemelisiniz. İlaçlarınızda ve meyvelerde bulunan şeyler çakışıp fazla tüketmenizden kaynaklı sizi zehirleyebilir. Kulaktan dolma şeylerden önce doktorunuza danışmalısınız, sağlıkla kalın!