Kimse Sana Benzemez

Daha dünyaya geldiğimizden itibaren sürekli birilerine benzetilmeye başlarız. Saç rengi ve göz rengi gibi kalıtsal özelliklerden başka genlerle geçen ruhsal yapı, liderlik gibi genetik özelikler de geçmekte.

Çocuk  her iki ebeveynden izler taşımaktadır. Yüzü babasına, saçları size, gözleri dedesine benzeyebilir. Kahverengi göz baskın olduğundan bu pek süpriz olmaz. Eğer ailede mavi ve kahverengi gözlere sahip ebeveynler varsa  çocuğunuzun gözlerinin kahverengi olma ihtimali çok yüksektir. Hatta bazen ebeveynlerin ikisinin de gözleri mavi olmasına karşın  kahverengi gözlü bebekler dünyaya gelmektedir.

Çoğu gen tek hareket etmek yerine ortak hareket etmeyi seçmektedir. Mesela anne kahverengi bir saça, babada  sarı saçlara sahipse çocuklar ağırlıklı olarak kahverengi ve  kumral saçlı olabilir. Ama torunlarınızın sarı saçlı olma ihtimali vardır. Bazı durumlarda çocuk tıpa tıp anne veya babaya benzemekte. Bazende karakter olarak bu olmaktadır. Genlerdeki geçiş farklı olabilmektedir. Bazen tamamen anne ve babaya benzemez. Ama genlerden gelen amcaya, dayıya veya dedeye birebir benzeyen çocuklarda olmaktadır.

Hatta öyleki ailede genetik bir hastalık varsa bu çocuğunuza geçme ihtimali yüksektir. Bu hastalıkların farkında olmak ve ona göre yol izlemek gerekir. Bu çocuğunuzu korumanızı ve daha sağlıklı yaşamasını sağlayacaktır.

Her anne ve baba çocuklarının başarılı, güçlü, yaratıcı, zeki. yetenekli, hayata karşı sorumluluklarını bilen, problemler karşısında dirençli olan bir birey olmasını istemektedir. Bunları istediğimiz içinde çocukları ingilizce kursu, gitar kursu, valeybol, basketbol, piyona kursu vs. kurslara ve en iyi okullara yollamakla beklentilerimizi karşılamaya çalışıyoruz. Çocuklarımız imkanınız varsa tabiki en iyi şartlarda okusun. Ama öncelik onların ne istediği. Kendi yapmak istediklerimiz değil, onun hayattan ne beklentisi ve hangi mesleğe ilgisi varsa ona yardımcı olalım.

Benzemek ve benzetilmek bazen çok hoş olsa bile bazen hiç de hoş sonuçlar doğurmaz. Benzetilen kelimeler bile böyledir. Genelde eğer çocuk çok zeki ise Ahmet zeki değil demek yerine Ahmet zehir gibi deriz.  Buradaki zehir kelimesi zeki anlamında kullanılmıştır. Bazende aileden birine yaptığımız hareket benzetilir. Teyzen gibi olma. Çocuk sakarlık yapmış ve teyzesi de ailede sakar olarak bilinmektedir. Direk sakarsın denmezde teyzesi sakar kelimesinin yerini alır. Çocukları iğneleyici ve küçük düşürücü kelimeler kullanmak onların psikolojilerinde zamanla hasar bırakabilir. Bazen bu durumlarda geri dönüş bile olamaz veya tedavi edilmek zorunda kalabilir. Bundan dolayı seçtiğimiz kelimelere ve kurduğumuz cümlelere çok dikkat edelim.

Benzetmeler hayatımız boyunca önümüze çıkmaktadır. Özellikle ilkokul çağında ve ergenlik döneminde bununla çok karşılaşılmaktadır. Gözlük takanlara dört göz denir mesela. Olumsuzluklarla karşılaştıkça bunları bıçak gibi kestirip atmak gerekir. Bunu başarabilirseniz size yapılan kötü benzetmelere karşı durabilirsiniz. Hatta bir banka reklamından dolayı aşırı kıvırcık saçlılara bonus denmeye başlanmıştır. Bunlardan bir kaç tane örnek vermek gerekirse.

Ayşe’nin altın gibi saçları var. (Burada Ayşe’nin saçları altına benzetilmiş)

Tenefüste herkes karınca gibi toplaştı. (Kalabalık karıncalara benzetilmiş)

Ufuk keçi gibi inatçıdır. (İnatçılığı keçiye benzetilmiş)

Bütün gün öyle yoruldum ki pestilim çıktı. (Yorulmak pestile benzetilmiş)

Neşe odasını öyle güzel mobilya ile döşemiş ki kendimi prenses odasında zannettim. (Odadaki zerafet ve şıklık prensese benzetilmiştir.

Bazen bu benzetme özelliğini reklamlarda ve işletmelerin isimlerinde görürüz. Mesela bir muhasebe yazılım firması ön muhasebe programına yamaç paraşütü ismi vermiştir. Programdaki hızı belirtmek istediği için. Bunlar örneklerle çoğalır gider.

Benzetilmek bazen güzel olsada bazen karşımızdaki insanı kırabileceğini lütfen düşünelim. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi asla başkasına yapmayalım.

Öncelikle çocuklarımız bizim en değerli varlıklarımız. Onlara güzel örnek olmalıyız. Onlar bizim yansıyan aynamız.

Her anne baba çocuğu için en iyisini ister. En iyi şartlarda okusun, iyi bir meslek edinsin, iyi ahlaklı olsun ve iyi bir yuva kursun. Bunların olması için ilk önce kendimize dönüp bakmalıyız. Siz çocuğunuzun nasıl bir birey olmasını istiyorsanız önce siz öyle biri olun ki çocuğunuzda istediğiniz gibi olsun. Çünkü çocuklar anne babayı örnek alır.